Mutlu ve Enerji Dolu Bir Yaşam İçin: Kahve
Kahve içmek için her zaman vaktimiz vardır. Dost sohbetlerinin vazgeçilmezi, güne zinde başlamanın anahtarlarından biri, uykusuz günlere enerji katması ile birçok insanın vazgeçilmezidir. Ayrıca çeşitliliği ile de herkese hitap eder. Herkesin sevdiği bir tür mutlaka vardır. İster filtre kahve (Kolombia, Kenya, Etiyopya), ister türk kahvesi… Yani hepimizin günlük hayatının bir parçasıdır kahve.
Peki nedir kahvenin bu kadar vazgeçilmez olmasının sebebi?
Yapılan araştırmalar, sonucunda kahvenin hem psikolojik hem de fizyolojik etkileri olduğunu gösteriyor.
Kahvenin temel yapısını kafein oluşturur. Kafeinin yaşamsal anlamda birçok etkisi var ve kafein tüketimi bireylerde bağımlılık yapar. Kafein bilişsel faktörlerdeki azalmanın önüne geçer ve zihninizi aktif hale getirir. Yapılan araştırmalar, günde 200 mg tüketilen kafeinin uzun dönemli hafızanın güçlenmesine sebep olduğunu göstermektedir.
Alzheimer, Parkinson ve demans dünya genelindeki 65 yaş ve üzeri kişilerde çok sık görülen hastalıklardır. Bu nörodejeneratif hastalıkların önlenmesi konusunda oldukça etkili olduğu bilinen kahveyi düzenli olarak tüketenlerde Alzheimer hastalığının görülme olasılığının %65’e kadar azaltılabileceğini, Parkinson hastalığının görülme olasılığının ise %30-60 civarında azaltılabileceğini gösteren bilimsel araştırmalar mevcuttur.
Çağımızda ruh sağlığı hastalıklarında görülme sıklığı en sık olan Depresyonla da; kafein tüketimi arasında doğru orantı vardır.
Eğer ailenizde, ofisinizde gün içerisinde asık suratlı, mutsuz, depresif olduğunu düşündüğünüz kişiler varsa onlara hemen ya kahve demleyin ya da kahve ısmarlayın!
Aynısını kendinizi bu durumlarda hissediyorsanız kendiniz içinde yapın ? Çünkü, yapılan araştırmalar günde 1-3 bardak arası kahve tüketenlerin depresyona yakalanma riski %20 azaldığı gösteriyor. Bunun sebebi de kahvenizi yudumladığınız andan itibaren serotonin, dopamin, gibi mutluluk hormonlarınızın artması sebebiyle iyi oluş halinizin yükselmesidir.
Günlük dozuna dikkat ettiğinizde bir nevi antidepresan demek çok da yanlış olmayacaktır. Kafein, ayrıca adrenalin hormonların üretimini de harekete geçirmesi sebebiyle enerji düzeyinizin artmasına sebep olur ve gün içerisinde kendinizi daha enerjik ve hareketli hissedersiniz.
Kafein tüketmenin, yani kahve içmenin hem psikolojik hem de fizyolojik bu kadar olumlu sonuçlarını biliyor; sağlığınıza önem veriyor ve beslenmenize dikkat ediyorsanız, beslenme planınıza ekleyerek sağlığınızı güçlendirebilir, hastalıklardan korunabilirsiniz. Ancak tabi ki de her şeyde olduğu gibi kahve için de diyebiliriz ki azı karar, çoğu zarar.
Kahvenizin eşlik edeceği sağlık dolu günlere.