1500 TL ÜZERİ ALIŞVERİŞLERİNİZDE ÜCRETSİZ KARGO FIRSATI!
1500 TL ÜZERİ ALIŞVERİŞLERİNİZDE ÜCRETSİZ KARGO FIRSATI!
1500 TL ÜZERİ ALIŞVERİŞLERİNİZDE ÜCRETSİZ KARGO FIRSATI!
İlk Kahvehane ve Kahvehane Çeşitleri

İlk Kahvehane ve Kahvehane Çeşitleri

Mahalle Kahvehaneleri

Kahvehaneler, şimdiki gibi sadece çay-kahve içilen yerler değildi. Kahvehanelerde kitaplar-gazeller okunur, değerli sohbetler yapılırdı. Aydınlar, edebiyatçılar, yazarlar toplanır, söyleşir; halk da bu sohbetten yararlanır, bilgilenirlerdi. Kahvehanelerin “mekteb-i irfan” adıyla da anılması bundandı.

 “Mahalle kahvelerinin kökleri yine ana mekanlardan olan cami ile ilintilidir. İlk mahalle kahveleri camilerde namaz vaktini bekleyenlerin oturmaları için ayrılan mekanların geçirdiği dönüşümlerle ortaya çıkmıştır. Mahalle kahveleri geliştikçe sivil mekan olan ev ve dini mekan olan caminin yanına eklemlenmiş ve yüzyıllar boyunca mahallenin vazgeçilmez bir parçası olarak algılanmıştır.”

1- Esnaf Kahvehaneleri

 “Esnaf kahvelerini ikiye ayırmak mümkündür. Esnaf kahvehanelerinin bir bölümü Eminönü-Ayvansaray arasında uzanmaktadır. Bu bölgedeki kahvehaneler; inşaat işçiliği hamallık, seyyar satıcılık, ırgatlık, kayıkçılık gibi meslekleri yapan insanların devam ettiği mekanlar durumundadır. Farklı meslek gruplarının oluşturduğu insan potansiyeli zamanla mesleklere özel kahvehanelerin açılmasını da getirmiştir. Buna bağlı olarak bu tür esnaf kahvehaneleri günlük işçi taleplerinin cevap bulduğu mekanlar olmuştur. Esnaf kahvehaneleri lonca sistemi çerçevesinde esnaf kethüdaları tarafından yönetilmiştir. İkinci tip esnaf kahvehaneleri de ağırlıklı olarak Beyazıt-Aksaray bölgesinde kurulmuştur. O dönemde Kapalıçarşı en önemli ticaret bölgesidir ve esnaf kahveleri de büyük ölçüde Kapalıçarşı’yı kuşatan hanlarda faaliyet göstermiştir. İstanbul’un orta ve üst tabakasını oluşturan esnafların devam ettiği bu mekanlar aynı zamanda büro olarak da algılanmış ve bu şekilde kullanılabilmiştir.”

2- Yeniçeri Kahvehaneleri

“17. yüzyılın ortalarında kötüleşen ekonomik durum yeniçeri maaşlarında düşüşe yol açmıştır. Ticari faaliyetleri dolayısıyla yeniçeriler şehirdeki esnaf loncalarına üye olmuşlardır. Yeniçeri kahvehaneleri söylenti ve dedikodunun merkezi haline gelmiştir. Günlük siyasetin, yönetimle ilgili sorunların konuşulduğu sohbetlerin mekanı olarak yeniçeri kahvehaneleri dönemin kamuoyu oluşturma merkezleri konumundadır. Bu sohbet ve tartışmalar devlet sohbeti denilmiştir. Siyaset sadece yeniçeri kahvehanelerinde konuşulmamaktadır fakat yeniçerilerin silahlı bir güç olması bu kahvehaneleri kışkırtmalara en açık mekan durumuna getirmiştir. 1730’da yaşanan Patrona Halil isyanının fitili bir yeniçeri kahvehanesinde ateşlenmiştir. 1807’deki Kabakçı Mustafa isyanında önde gelenlerin arasında bazı kahvehane işletmecileri de bulunmaktadır. Bu dönemde yeni kurulan askeri birlikler yeniçerilerin rahatsızlıklarını arttırmıştır. Yeniçeri kahvehaneleri ocağın kapatıldığı 1826 yılındaki olaylar sırasında da karargah gibi kullanılmıştır.”

3- Tulumbacı Kahvehaneleri

“Tulumbacı kahvehaneleri, tarihsel olarak Yeniçeri kahvehanelerinin devamı sayılmaktadır. 1826 yılında Yeniçeri Ocağı ve buna bağlı olarak Yeniçeri kahvehaneleri ortadan kaldırılınca, yeniçerilerin kahvehanelerde ürettiği sözlü kültür geleneğini tulumbacı teşkilatı devralmış ve bu birikimi II. Meşrutiyet yıllarına kadar yaşatmıştır.”

4- Aşık Kahvehaneleri

“Aşık kahvehaneleri aşık adıyla tanınan saz şairlerinin toplandığı mekanlardır. Bilginin ve kültürün sohbetle aktarıldığı bir toplumsal yapı içinde aşık tarzı hem halk edebiyatının hem de tekkeler yoluyla yayılan tasavvuf edebiyatının birleşimi ve yansımasıdır.”

5- Semai Kahvehaneleri

“Semai kahvehaneleri Tanzimat’tan sonra, özellikle Abdülaziz ve II. Abdülhamid dönemlerinde Aşık kahvehanelerinin yerini alan, onların mirasını başka bir formda devam ettiren ve adına çalgılı kahve de denilen mekanlardır. Sadece saz çalınan mekanlar olan aşık kahvelerinden farklı olarak semai kahvelerinde artık sazın yanına mızıka, klarnet, darbuka, çifte nara, zilli maşa gibi enstrümanlar yer almış, alafranga müziğe yer verilmiş ve burada çalıp söyleyenlere meydan şairi denmiştir.”

6- Meddah Kahvehaneleri

“Meddah kahveleri eski İstanbul’da kültürel üretim ve gösteriye sahne olan mekanlar olarak var olmuştur. Meddah kahveleri öncelikle Tahtakale’de kurulmuş fakat daha sonra Şehzadebaşı’na geçmiştir.”